Herhangi bir mülkün miras ya da ticaret yoluyla el değiştirmesi sonucunda devredilen tapunun ilgili kurumlar tarafından tescil edilmesi gerekir. Bu tescil, tapuyu devralan kişinin o mülkün resmi sahibi olduğunu gösterse de bazı anlaşmazlıklar halinde, tescil işlemine karşı tapu iptal davası aracılığıyla itiraz etmek mümkündür.
Tapu iptal davaları, bir tapu devir işlemi esnasında ya da devirden sonra haksızlığa uğrayarak maddi kayıp yaşanıldığı düşünülen bütün durumlarda açılabilir. Bununla birlikte en yaygın nedenler arasında devir teslim sürecinde yapılan hesap hataları, vekalet görevinin kötüye kullanılması, miras adaletsizliği ve tescilin sonradan değiştirilmesi yer alır.
İptal Davalarında Süreç Nasıl İşler?
Tapu iptal davalarında davalı taraf adına tescil işlemi yapılan kişidir. Dava, taşınmazın bulunduğu bölgedeki asliye hukuk mahkemesine açılmalıdır. Dava açıldıktan sonra mahkeme süreci başlar ve ilk olarak tapu kayıtları incelenir. Tescil işleminde herhangi bir usulsüzlük olup olmadığı araştırılır. Daha sonra her iki taraf ve şahitler dinlenir. Gerek görülmesi halinde bilirkişi raporu istenir ve akabinde karar verilir. Bu davalarda bilirkişiler, genellikle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü memurları veya ilgili belediyenin fen işleri görevlileri arasından seçilir.
Tapu iptal davalarında davacı taraf sizseniz, haklılık nedenlerinizi açık bir şekilde mahkeme heyetine anlatmalısınız. Daha da önemlisi, iddialarınızı belgelerle desteklemelisiniz. Eğer davalı koltuğunda oturuyorsanız, ortada bir art niyet olabileceğini ve söz konusu mülkün tescilinde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, mahkeme heyetine açık bir şekilde belgelerle sunmalısınız.
Hangi Durumlarda İptal Davası Açılamaz?
Bazı tescil işlemleri, ilk bakışta usulsüz gibi görünse hukuka uygundur. Özellikle bir mülkiyetin tapu tescilinde öncelik sahibi birilerinin bulunması, tescil konusunda birçok anlaşmazlığa neden olabilir.
Tescil işleminden sonraki 10 yıl boyunca, elindeki taşınmazın tapusunu herhangi bir özel veya tüzel kişiye devretmeden kesintisiz bir şekilde elinde bulunduran kişi aleyhinde; tescil işleminde usulsüzlük tespit edilse dahi iptal davası açılamaz. Burada aranan şart, tapu aleyhinde daha önce herhangi bir iptal davasının açılmamış olmasıdır.
Tapu kütüğüne kaydedilmemiş, diğer bir ifadeyle tapu tescil işlemi yapılmamış taşınmazlarda, eğer mülk devlet hazinesine aitse ve taşınmazı kullanan kişi en az 20 yıl boyunca kullanıyorsa taşınmaza ücreti karşılığında öncelikli olarak sahip olabilir. Bu şekilde yapılan bir tescil işlemi aleyhinde iptal davası açılamaz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta taşınmazın devlet hazinesine mi yoksa üçüncü bir şahsa mı ait olduğudur. Özel kişilere ait mülklerin başka birisi tarafından izinsiz kullanımı işgal olarak nitelendirilir ve üzerinden kaç yıl geçerse geçsin tapu iptal davası açılabilir.
Türkiye’nin emlak sitesi emapark.com ve emapark.az ‘da, gayrimenkulle ilgili sorularınıza cevap bulabilir; alım satım ve kiralama işlemlerinizi kolaylıkla yapabilirsiniz.