top of page

Kiracı Olmanın ince Noktaları



Bir gün ev sahibiniz sizi “Almanya'dan oğlum geliyor” adlı topluma mâl olmuş klasik şarkı eşliğinde evden çıkarmak istiyebilir. Belki de ucuz diye ev kiraladığınız muhit o kadar değerlendi ki, artık kirasını ödeyemez hale geldiniz. Ya da birden başınıza elma düştü, ve “buldum” diye bağırmadınız ama, artık 25 yaşında aklı havada bir genç olmadığınızı fark ettiniz. 1+1 stüdyo dairede oturmaktan sıkılmış da olabilirsiniz ve 2+1, yani canınız isteyince geçebileceğiniz ikinci odası olan bir ev hayali kuruyorsunuzdur.

Muhtemelen içinizden bir ses “Artık büyü, başkasının evinde oturacağına kendi evin olsun! Kimse seni kendi evinden atamaz. Mortgage kredisi alır kolayca ödersin” dedi. Bu hevesle hemen açtınız emapark.com u, satılık ev ilanlarına bakmaya başladınız. 

Ama o da nesi, hayaller 2+1 şirin satılık evde gezinirken, gerçekler kiralıkları gösteriyor! Piyasa almış başını gitmiş. Kenara biraz peşin biriktirmeden o evleri satın almanızın mümkünatı yok! Bu durumda yapmanız gereken şey, hayata küsmek değil, hayata bir süre daha kiracı olarak devam etmenin iyi yönlerini görmek!

İşte kiracı olmanın ince noktaları: 1- Zevkinize göre bir kiralık ev mutlaka vardır. 

Kiralıkların içinde çok güzel evler var! Üstelik hayalinizdeki evi belki satın almaya gücünüz yetmez ama, küçük bir fark ödeyerek pekala kiralayabilirsiniz. Siz en iyisi nasıl bir ev istediğinizi maddeler halinde alt alta yazın. Böylece hayalinizdeki eve daha stratejik bir plan izleyerek kavuşabilirsiniz. Bu listeye baktığınızda göreceksiniz ki, aslında bir evde sizi çarpan şeyler hiç de öyle büyük şeyler değil, aksine küçük detaylar. Mesela güzel bir balkon, ya da teras görünümü. İstediğiniz özellikleri emapark.com 'un kullanışlı ara yüzüne yazdığınızda, karşınıza çıkan olasılıklara siz de inanamayacaksınız.


2- Ev sahibinize aşık olmayın elbette, ama onu seviyormuş gibi davranın!

Hayalinize en yakın kiralık evi buldunuz. Ama ev sahibini hiç gözünüz tutmadı. Aldırmayın, o size evini teslim edecek, siz de ona para ödeyeceksiniz. Bu bir iş ilişkisi neticede. Aynı apartmanda oturmuyorsanız zaten sorununuz olmaz. Ama eğer öyleyse de, gördüğünüzde bütün içtenliğinizle ona gülümseyin, halini hatırını sorun, onu seviyormuş gibi davranın. Kiranızı da zamanında ödüyorsanız zaten o da sizi seviyordur, ya da öyle görünüyordur. Kazan-kazan kuralı da tam böyle bir şey zaten!


3- Siz değil, ev sahibi düşünsün! 

Evin çatısı varsın aksın; siz nasılsa kiracısınız ev sahibi düşünsün! Apartmana mantolama mı yapılacak, işte bu da sizin probleminiz değil. Kiracı olmanın en güzel yanları da bunlar zaten. Kiranızı ödersiniz, gerisine karışmazsınız! Kombinin yıllık bakımı mı yapılacak, kafanız rahat nasılsa; siz sadece usta geldiğinde evde olun yeter!


4- Aceleye gerek yok!

Bir evi görür görmez hemen karar vermeyin, acele etmeye hiç gerek yok. Aradan biraz zaman geçince çok daha net, çok daha gerçekçi bakış açısıyla evi değerlendirebilirsiniz. Bu sayede hem daha çok peşinat biriktirir, hem de kendi evinizi hayalinize en uygun olanlar arasından seçersiniz!

bottom of page