Türkiye’de emlak sektörü farklı türden gayrimenkul taleplerine yetişmeye çalışıyor. Bu taleplerden bazıları barınma amaçlı olabileceği gibi bir kısmı da yatırım planıyla olabiliyor. emapark.com verilerine göre yatırımların birçoğu şehir merkezlerine yakın konutlara yönelik olurken, göl kenarında ev almanın daha doğru bir yatırım olabileceğini düşünenler de bulunuyor.
Yurt dışında çok daha fazla bulunan göl çevresindeki evler ülkemizde sınırla sayıda bulunduğu için değeri biraz daha fazla olabiliyor. Bu evler yatırım amaçlı alındığında kiralanma durumunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu evler aylık olarak kiralamada pek fazla tercih edilmezler; şehir merkezinin dışında bulunmaları iş ve okul ulaşımını zorlaştırıyor.
Talep giderek artıyor
Göl kenarı evler, genelde villa tipi ya da bungalov şeklinde inşa ediliyor. Villa tipi evlerin inşaası daha maliyetli olduğu için bungalov evlere göre fiyatları da yüksek olabiliyor. Bunların dışında göl kenarındaki evler çiftlik, köy evi, müstakil bina biçiminde de yapılabiliyor.
Küçük bungalov evler daha çok yan yana dizilmiş kulübeler olarak inşa edilerek birlikte satılıyor; turistik amaçlı yapılan bu evler otel gibi işletiliyor emapark.com verilerine göre son yıllarda bu tesislere olan talep arttığından sayıları da artıyor. Yeşil alanların giderek azalması insanlarda doğal hayat özlemi doğuruyor. Tesislerin çevrelerindeki sosyal aktiviteler de yine doğal yaşam konseptiyle uyumlu şekilde tasarlanıyor. Bu evleri yatırım amaçlı düşünenler ya tesislerin tamamını alarak işletebiliyor ya da işletmesini başkalarına vererek sadece mülkiyetine sahip olabiliyor.
Göl kenarında ev fiyatları
Villa tipi göl evleri daha çok günlük olarak kiralanıyor. Hafta sonunda dinlenmek, doğa havası almak, gölün eşsiz manzarasında güzel vakit geçirmek isteyenler alternatif bir sosyal aktivite mekanı olarak bu evleri kiralıyor. Bu evler genelde şehir merkezinden ve ticari araçlara uzakta kurulduğu için kiracıları da genelde şahsi araçları olan müşteriler oluyor.
Doğayla bütünleşen evler
Göl kenarında ev almayı düşünenlerin, bu konutların daha çok konfor ve tatil amaçlı tercih edildiği için ekonomik krizlerden etkileneceğini de göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Her tüketici barınma ihtiyacını sağlamak için bir konutta yaşamak zorunda ancak tüketicilerin tatillerini ya da hafta sonlarını bir göl evinde geçirmek gibi zorunluluğu olmuyor.
Göl çevresindeki evler doğayla iç içe oldukları için her mevsimde farklı bir estetiğe bürünüyor. Yaz aylarında güneşli hava, bitkilerin güzeliğiyle bütünleşince atmosfer daha da renkleniyor. Kışın ise özellikle yüksekte bulunan göl evleri karlı günlerde nostaljik kartpostallardaki gibi büyüleyici ve mistik bir görünüme kavuşuyor.