Türkiye’de büyük can kaybına sebep olan 1999 depremi sonrasında, konut projelerinin dayanıklılığı konusunda birçok soru işaretine sebep olmuştur. Bununla birlikte yapılan açıklamalar doğrultusunda ise, deprem sonucu yıkılan binaların yapı malzemelerinin yetersizliği ve temelin sağlam olmadığı belirtilmiştir. Aynı şekilde dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen büyük depremler de bu sorunun dünya çapında gündeme oturmasını sağlamıştır. Depremlerin yaşandığı ve birçok cana sebep olduğu günden bugüne ise bina yapımlarındaki aksaklıklar giderilmeye çalışılmış ve daha sağlam yapılar için denetlemeler arttırılmıştır.
Deprem sonucu oluşan hasarların sebepleri nelerdir?
Depremlerin etki alanları birbirinden farklıdır. Aynı zamanda yapının temeli, tasarımı ve kullanılan malzemelerin sağlamlığı gibi etkenler de depreme dayanıklılık açısından önem taşır. Bunu yanı sıra, depremin süresi de oluşabilecek hasarı etkileyen bir faktördür. Esasen, binanın deprem yönetmeliğine aykırı olarak inşa edilmesi durumu, deprem sonucunda yaşanabilecek hasarın en büyük sebebidir. Dolayısıyla her bireyin öncelikle depreme karşı dayanıklı bir evin özellikleri nelerdir sorusunun cevabını bilmesi ve bu konuda bilinçli olması gerekir.
Depreme karşı dayanıklı bir evin özellikleri nelerdir?
Yapıların depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için hasar raporunu incelemek gerekse de bu, tek başına yeterli bir adım değildir. Bunun yanı sıra, binadan gelişmiş bir sistem olan ve binanın tüm özelliklerini ortaya koyan depreme karşı dayanıklılık raporunun da alınması gerekir.
Dayanıklılık raporu alırken öncelikle binanın beton kalitesi, içerisinde bulunan çelik oranı ve kolonların konumu göz önünde bulundurulmalıdır. Sonrasında ise yapının proje detayları incelenmelidir. Burada bulunan bilgiler, yapının sağlamlığı konusunda gereken bilgiyi sağlar.
Depremi engellemek mümkün değildir, fakat bu durum insanların yapıların sağlamlığı konusunda bilinçli olmasını engellememelidir. Kısacası ilk olarak, depreme karşı dayanıklı bir evin özellikleri nelerdir sorusu mutlaka cevaplandırılmalıdır. Buna göre;
Su yalıtımı olmayan binalar, 10 yılı geçmeden taşıma kapasitesini kaybedeceğinden risk grubunda bulunur. Dolayısıyla deprem riskini en aza indirgemek için su yalıtımı özelliğinin yapılarda bulundurulması gerekir.
Binaların projeye uygun bir şekilde inşa edilmesi ve daha da önemlisi kullanılan malzemelerin kaliteli olması gerekir. Bunun içinse proje ve yapım aşamasında bina denetlemeye tabi tutulmalıdır.
Japonya’da deprem hasar seviyesi neden düşük?
Türkiye’de uygulanabilirliği çok tartışmalı olsa da, Japonya’da binaların temelinde Sismik İzolasyon Yapı Sistemi bulunur. Ülkemizdeki yapılarda kullanılan radye sisteme göre çok daha sağlam ve kaliteli olduğu belirtilen sistem, uygulaması zorunlu olmasa da depreme karşı binaları korunaklı bir hale getirir. Şimdilerde yavaş yavaş Türkiye’deki bazı bölgelerde uygulanmaya başlanan bu sistem sayesinde özellikle yüksek standartlı binalar depreme karşı oldukça korunaklı bir hal almıştır.
Depreme dayanıklı ve sağlam yapıların ilanlarını incelemek için emapark.com adresini ziyaret ederek, siz de kendinize en uygun seçeneği bulabilirsiniz.